Türkiye, dünya kayısı üretiminin önemli bir kısmını elinde bulunduran bir ülke olarak bilinirken, yaz sezonunun gelmesiyle birlikte sofralık kayısı üretiminde ciddi bir krizle karşı karşıya kaldı. Son raporlara göre, kayısı üreticileri bu yıl büyük bir zarar ile karşılaşmış durumda. Üretim merkezlerinin başında gelen Malatya'da, kayısı hasadından beklenen verim düşüklüğü yüzde 30 olarak kaydedildi. Bu durum, hem üreticilerin hem de yerel ekonominin geleceği açısından endişe verici bir tablo oluşturuyor.
Malatya, Türkiye'nin kayısı üretiminin yaklaşık yüzde 80'ini karşılayarak bu alanda Türkiye'nin en önemli merkezlerinden biri haline gelmiştir. Ancak bu yıl, iklim değişikliği, aşırı sıcaklıklar ve beklenmedik don olayları gibi faktörler, kayısı üretimini olumsuz yönde etkiledi. Üreticiler, geçen yılların yoğun verimliliğinden uzakta olduklarını belirterek, kayısının sağlıklı bir şekilde gelişmesi için gerekli olan iklim koşullarının artık sağlanmadığını ifade ediyor. Alınan tedbirlerin yetersiz kaldığını belirten çiftçiler, kayısı üretimindeki düşüşün Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından da ele alınması gerektiğini vurguluyor.
Kayısı üretimindeki bu sert düşüş, Malatya'nın yerel ekonomisi üzerinde de olumsuz etkiler yaratmaktadır. Birçok aile, kayısıdan elde ettikleri gelirle geçimlerini sağlarken, yapılan araştırmalar, kayısı hasadındaki düşüşün tarım işçilerini de etkilediğini ortaya koyuyor. Çiftçiler, ürünlerini pazarlarken yaşadıkları sıkıntıları ve artan maliyetleri dile getiriyor. Pazar fiyatlarının düşmesiyle birlikte, birçoğu borçlarını ödemekte zorlanıyor. Bu durumda, il genelinde sosyal sorunların da artabileceği endişesi taşınıyor. Yetkililerin, çiftçilerin motivasyonunu artıracak, zararlarını telafi edecek ve sürdürülebilir tarım uygulamalarını teşvik edecek projeleri hızla hayata geçirmesi büyük önem arz ediyor.
Sonuç olarak, kayısı üretimi, Malatya ve Türkiye için sadece bir ekonomik faaliyet değil, aynı zamanda kültürel bir miras niteliği taşımaktadır. Çiftçilerin yaşadıkları zorluklara duyarsız kalmamak ve gereken destekleri zamanında sağlamak, bu geleneksel ürünün geleceği için son derece kritik bir adım olacaktır. Umarız ki, bu sorunlar en kısa süre içerisinde çözüme kavuşturarak, gelecekte daha sağlıklı ve verimli bir kayısı üretim süreci yaşanır.