Son yıllarda Türkiye'nin en çok tüketilen balık türlerinden biri olan hamsinin avlanma dönemi, beklenmeyen bir sorun ile karşı karşıya kaldı. Denizdeki hamsi stoklarının azalması nedeniyle bölgedeki balıkçılar, teknelerini erken bir paydos vermek zorunda kaldı. Bu durum, hem balıkçılık sektörünü hem de hamsi severleri olumsuz etkilerken, deniz ürünleri pazarında fiyat artışlarına yol açacağı düşünülüyor.
Her yıl Ekim ayı itibarıyla başlayan hamsi avı sezonu, bu sene umulanın çok altında bir balık avı ile başladı. Denizlerdeki hamsi sayısının, özellikle de Karadeniz bölgelerinde, beklenen seviyelere ulaşmaması, balıkçıların umutlarını tüketti. Balıkçılar, normal koşullarda sezonun en yoğun olduğu dönemlerde olmalarına rağmen, yakaladıkları hamsi miktarının ciddi şekilde düştüğünü belirtiyor.
Gelen bilgilere göre, bu seneki hamsi avı, iklim değişikliği, deniz kirliliği ve aşırı avlanma gibi faktörler nedeniyle olumsuz etkilenmiş durumda. Yetkililer, stokların azalmasının uzun vadeli etkileri konusunda endişeli, ancak balıkçılar bu sezonun geçerli sebeplerle nasıl tamamlanacağına dair belirsizlikler yaşıyorlar. Bu durumda, balıkçılar, ekipmanlarını bırakıp denizden geri dönerken, yeni av sezonunun ne zaman başlayacağı merak ediliyor.
Karadeniz bölgesindeki birçok balıkçı, teknelerini yarıdan fazlasının boş döndüğünü ifade ediyor. Yeni sezon için hazırlık yapan küçük balıkçılar, "Denizde hamsi hiç yok. Birkaç hafta önce birkaç av yapabildik ama şimdi hemen hemen hiç yok. Tekne ile denize açıldığımızda, dönüş yolunda tekrar hamsi bulmak hayal oldu." diyerek dertlerini paylaştılar.
Balıkçıların çoğu, işlerin kötü gittiğini ve teknik aksaklıkların av için büyük zorluklar oluşturduğunu belirtiyor. Özellikle küçük ölçekli balıkçılar, yıllardır bu meslekle uğraştıklarını ve hamsinin, onların geçim kaynağı olduğunu vurguluyor. Balıkçılar, hamsi avının azalmasının yanı sıra, diğer balık türlerinin de aynı sonuçla karşılaşabileceğinden endişe ediyorlar. Hamsinin yokluğu, dolayısıyla diğer deniz ürünlerinin fiyatlarına yansıyacak şekilde tüm deniz ürünleri piyasasında dalgalanmalara neden olabilecek.
Yetkililer, sorunun ciddiyetine dikkat çekerek, deniz açısından sürdürülebilir balıkçılık politikalarının uygulanması gerektiğini vurguluyor. Aksi takdirde, bu tür krizlerin sürekli hale geleceği ve karada ve denizde daha büyük sorunların ortaya çıkacağı düşünülüyor. Balıkçılar, devletin bu konuya acilen el atmasını ve hamsi avına yönelik teşvik politikaları geliştirmesini bekliyorlar.
Özellikle, iklim değişikliğinin deniz ekosistemleri üzerindeki etkisi her geçen yıl daha fazla gözlemleniyor. Hamsi gibi göçmen türlerin sayısında düşüşe neden olan iklimsel değişiklikler, balıkçılığın geleceğini tehdit ediyor. Bu bağlamda, uzmanlar, karasal ve denizel kaynakların korunması ve sürdürülebilir şekilde kullanılması için tüm paydaşların ortak hareket etmesi gerektiğini belirtirken, balıkçılar da bu konuda yetkililerden destek bekliyorlar.
Özet olarak, denizlerdeki hamsi sorununa kalıcı bir çözüm bulunmadığı takdirde, bu kış sezonunda balıkçılar zor günler geçirecek ve hamsi severler de en çok sevdikleri lezzetlerden mahrum kalacaklar. Bu durumun hem gıda tedarikini hem de balıkçılık sektörünü olumsuz etkilemesi kaçınılmaz görünüyor. Süreç, oluşan bu krizin ne şekilde giderileceği ve balıkçılığın tekrar canlandırılması için atılacak adımlara bağlı olarak şekillenecek.